Kelam İlmi ve Yöntem
Murat Kaş


İDE AKADEMİ 2021-2022 | DERS NOTLARI | 08 KASIM 2021

İlimler Hiyerarşisi İçinde Kelam:

  • Kelam ilmi, diğer dini ilimlere ilkelerini veren tümel bir disiplindir.
  • Kelam, insanın özgür olduğunu söyleyerek fıkıh ilmine bir ilke verip fıkhın bütün bir sistemi inşa etmesine zemin hazırlamıştır.
  • Aynı şekilde Kur’an-ı Kerim’in Allah'ın kelamı olduğu ilkesini tefsire vermek suretiyle tefsir ilmine zemin hazırlamış; nübüvvetin ispatı meselesi ile de hadis ilmine katkı sağlamıştır.
  • Kelam ilminin dini ilimlere ilkeler bazındaki katkısının arka planında Allah’ın zâti sıfatları ve fiilleri üzerinden temellenen bir ilim olması yatmaktadır.
  • Kelam ilminin felsefi ilimler içerisindeki konumu tartışmalıdır. Teorik bilimler; tabiiyyat, riyaziyat ve ilahiyat olmak üzere üç alana ayrılmaktadır. Kelamın bu üç alandan hangisinin ya da hangilerinin mukabili olduğu hususunda farklı eğilimler söz konusudur.
  • Gazalî'ye göre kelam ilmi, mantık ve metafiziğin mukabili olarak kurulmuştur.
  •  Razî’ye göre kelam ilmi, metafiziğin ve tabiiyyatın mukabili olarak inşa edilmiştir.
  • Kelam ilminin konusu oldukça geniş bir yelpazede değerlendirilmektedir. Tüm mevcudatı içerdiğini düşünenler, Allah'ın zatı, sıfatları ile fiilleri ve ilişkili olarak mümkün varlıklarla ilgili bütün hususları içeren ve bunun dışındaki hususları içermediğini düşünenler ile malum kategorisini esas alanlar olmak üzere üç çerçeve söz konusudur.
  • Kelam ilminin bilimsel kimliğine yönelik en önemli meydan okuma Farabi tarafından yapılmıştır. Çünkü Farabi, kelamı İlm-i Medeni altında değerlendirmiştir. O, kelamı nazari bir düşünce geleneği olarak görmemektedir ve kelam, hakikati araştıran bir ilim dalı hüviyetine sahip değildir.

Kelam İlminin Temel Problemleri:

  •  Kelam ilminin temelinde özgürce yaratan bir Tanrı fikri yer alır ve bu Tanrı bütün bir evreni mutlak iradesiyle oluşturduğu bir düzene bağlı olarak yaratır. Bu nedenle kelamcılar, yukarıdan aşağı metafizik bir zorunlulukla inşa edilmiş bir kâinat fikrinden ziyade yaratıcının irade, ilim ve kudretiyle meydana getirdiği bir düzenin araştırılması suretiyle ulaşılan bir çerçeveye sahiptir.
  • Kelam ilmi, determinizmin reddedildiği, bütün her şeyin doğrudan yaratıcıya bağlandığı, bütün ara sebeplerin ikincilleştirildiği bir çerçeveye sahiptir.
  • Kelam’a yöneltilen en büyük eleştirilerden birisi; bilinen anlamıyla gözlemlenebilir alanın incelenmesinden hareketle üretilmiş ve varlık kavramının analizine dayanarak değil de nesnelerin gözlemlenmesiyle inşa edilmiş bir sistem olmasıdır.
  •  Kelam ilminin bilimsel kimliğiyle ilgili tartışma nihayetinde onun Allah- insan-kâinat ilişkisine dair bir çerçeve sunma amacı taşımasından hareketle bir bütün olarak felsefenin mukabili olduğu anlamına geldiğini söylemeyi mümkün kılmaktadır.

Kelam İlminin Yöntemi:

  • Kelam ilminin varlık anlayışı açısından yöntemi, cevher ve araz yapıları üzerine kurgulanmıştır.
  • Kelamcılar, filozofların madde-suret teorisini tabiat teorisi ekseninde düşünmedikleri için filozoflarda nesnelerin sureti olan şey, kelamcılarda birer niteliğe, araza dönüşmektedir. Filozofların madde olarak kabul ettiği şeyler ise kelamcılarda cevherin mukabili olarak kurgulanmıştır. 
  • Bu durumda filozofların madde-suret teorisinin yukarıdan aşağıya doğru kurguladıkları modelden farklı olarak kelamcıların kendi döneminde cari olan doğal alanın gözlemlenmesinden hareketle ortaya bir teori koyduklarını göstermektedir.
  • Onlar Demokritos’un, atomculuğunu miras almış ve bunu düzenlemişlerdir.
  •  Kelamcılar gerek tabiat teorisinde gerek tanım teorisinde her şeyin atomlardan oluştuğu fikrine sahip çıkmışlardır. Ve bu şekilde varoluşu determinist bir süreç olmaktan çıkarıp metafizik nedenselliği reddetmek suretiyle Adetullah’a dayalı dinamik ve ucu açık bir sistem olarak kurgulamışlardır.