Metin Yasa Etik Ve Estetik İlişkisi: Sorunlar, Çözümler Ve Öneriler İsimli Makale İnceleme Yazısı
Büşra Nur Albayrak

İDE AKADEMİ | DÖNEM ÖDEVİ 2021-2022

En basit anlatımla etik iyi - kötü konusu ile ilgilenirken estetik, güzel - çirkin konusu ile ilgilenir. ‘Modern dönemin zihniyetine uygun olarak ahlak, öznenin bilinçli etkinliğine evrilerek gönderimler çoğunlukla etik ile karşılanmış ve ahlaki kavramların gerçekte ne oldukları ve ne anlam ifade ettikleri ile neyin ‘iyi’ neyin ‘kötü’ olduğunu araştırmaya yönelmişlerdir.’1 Estetik, ‘eski Yunanca aisthesis sözcüğünden gelmektedir. Anlamı; duymak, algılamak demektir. Güzelliğin oluşturulması ve değerlendirilmesiyle ilgilenir. Duygu ve beğeninin yargılanması olarak da geçen duyusal-duygusal değerleri inceler. Sanat felsefesi ile yakından ilişkilidir.’ 2
Giriş tanımlamalarından sonra makalede ele alınan başlıklar üzerinden incelemeye başlayalım.

I. Etik – Estetik İlişkisini Anlamayı Özendirmek

Yazar makalede genel tanımlama öncesinde doğrudan ‘özendirme’ konusuna giriş yapmıştır. Özendirme konusunun açıklayıcı bir şekilde tartışılması gerektiğini ifade etmesine rağmen etik ve estetik kavramlarını açıklamadan doğrudan konuya giriş yapmıştır. Etik estetik görüş arasında çelişki bulunamayacağını net bir şekilde ifade etmiştir. Bu düşüncesini farklı filozofların sözlerinden bir yorum olarak çıkardığı ile konuya devam etmiştir. Makalede net kurulan cümlelerin daha güçlü ve bilimsel açıklamalarla desteklenmesi metni daha kararlı gösterebilir. İlk bölümün son paragrafında ifade edilen ‘etik, güven verir, estetik huzur getirir’ ifadesi aklımıza kime göre neye göre sorusunu getirebilir.

II. Etik Davranışta Özgürleşmek


Yazar, etik davranışta özgürleşme konusunu ‘meli’ üzerinden anlatmıştır. ‘Birey etik olarak davranmak istiyorsa, ‘meli’ye kayıtlı kalmak zorundadır’ (Lotz,2018:102) meliye kayıtlı kalınarak sergilenen bir davranış özgürdür, özgür davranış ise sağduyulu olmayı hak eden bir öze sahiptir. (Janicaud 2015: 56) Peki ‘meli’ nedir? Başkasının zorlaması olmadan, bireyin kendi iradesi ile bir düşünceyi davranışa dönüştürmek şeklinde düşünebiliriz. Bir düşüncenin davranışa doğru bir şekilde dökülmesi için öncelikle o düşüncenin zihinde doğru bir temele oturması gerekmektedir. Bu konuda yazara katılmakla birlikte, zihinde doğru olarak kabul edilen düşünceler her zaman doğru eyleme dökülmeyebilir. Doğru eylemin açığa çıkabilmesi için iradenin de devreye girmesi gerekmektedir. İnsan, doğru olduğuna ikna olduğu düşüncelerini, her zaman eyleme doğru şekilde yansıtamayabilir. Mesela doktorlar sigaranın sağlığa zararlı olduğunu bilmesine rağmen ve hastalarına bundan kaçınması gerektiğini öğütlerken bir sigara kullanıcısı olabilir. Bir öğretmen öğrencisine derse geç kalmaması gerektiğini öğütlerken kendisi buluşmalarına katılmada randevu saatlerine uymayarak bunu eylemlerine yansıtmayabilir.
Etik biricik destekçisi din olan bir disiplin midir? Bu şekilde düşündüğümüzde ateistler için bir etik anlayışından söz edemeyiz. Zira etiği daha evrensel bir boyutta ele alabiliyoruz. Dinden önce kültürün daha evvel ve geniş olabileceği düşünülebilir. Bunun yanı sıra tanrı anlayışı olan dinlerde etiğe destek olduğunu düşünebiliriz. Yukarıda doğru eylemi açığa çıkarma konusunda değindiğimiz irade konusuna, yazarımız etik kriz kavramı ile değinmiş. Bizim irade olarak adlandırdığımız kavramı etik kararlılık ile açıklamış ve etik kararlılık için aşağıdaki maddelerin olmasından bahsetmiştir. - iyiyi yüceltme konusunda kararlı olma, - kötüyü elemede bireysel ve toplumsal istenç duyma, - sorumluluk üzerinde güzeli öne çıkarmada gayretli olma, - koruma ve kollama üzerinden, bireysel ve toplumsal açıdan doğruyu güçlendirmede etkili olma, Sonuç olarak yazar, etik davranışta özgürleşme konusunu meli’yi zihinde canlı tutarak sorumlu ve yerinde davranışlar sergileme bilincinin olması gerektiğini ifade etmiştir.


III. Estetik Alanda özgünleşmek

Özgünlüğün ilk koşulu, yeni bir bakış açısına dayalı olarak anlama, anlamlandırma ve açıklamada bulunabilmektir. Bir diğer koşulu da geçmişe göndermede bulunurken geçmişi
kutsamak yerine ondaki farklılığı kavramaya yönelik bir okumada bulunabilmeyi başarmaktır.3
Yazar bu bölümde davranışa estetik ile bakılınca davranışın güzel sonuç vermesinin beklenmesi, aksi halde davranışın çirkin olarak nitelenmesine değinmiştir. Burada estetik bir duygunun davranışa dönüşmesi gerekliliği ile etikte olduğu gibi bir eyleme dönüş olması gerektiği vurgulanmıştır. Burada etik ve estetik arasında bir ilişki kurulduğunu gözlemliyoruz. Özellikle Kur’an-ı Kerim’den örnek ayetler verilerek konu desteklenmeye çalışılmıştır. Ancak bu konuyu hangi sınırlar içerisinden aldığımız önem arz etmektedir. Gayri müslim birisi bu ayetleri kendisi inanmadığı için bir kanıt olarak kabul etmeyebilir. Eğer konuyu bir genelleme üzerinden alıyorsak birçok dinin öğretilerinden örnek vererek kaynaklarla bu düşünce desteklenebilirdi. Buradan hareketle İslam felsefesinde etik ve estetik arasında bir ilişkinin olduğunu söyleyebiliriz ancak makaleye göre bu konuda genel bir kanıya varmamız çok bilimsel olmayabilir.

IV. Etik-Estetik İlişkisinden Doğan Eylemle Özelleşmek

Yazar bu konuyu Comte-Sponville’nin sözü üzerinden (güzel tam olarak mutlu kılan şeydir) açıklamıştır. Etik – estetik ilişkisinden doğan eylemle özelleşmeyi açıklamada değerlerin ve özlerin birbirine karıştırılarak buharlaştırılması, muhayyile, vicdani duyarlılık, sevgi ile bilgi konularına atıf yapılmıştır. Bu atıflara bakıldığında aslında her biri etik- estetik ilişkisini bir bütün olarak desteklemektedir. Din, bilim ve felsefenin genel olarak güzel ve iyi olana teşvik etmesi ile özlerin birbirleriyle ilişki kurmasını, insanın daha çok iyi ve güzel hayaller kurması ile muhayyileyi, kişinin davranışlarını eyleme dökerken dışarıdan bir emir komuta almadan, kendisini içinde yargılaması ve iç huzur hissetmemesi ile vicdanı, güzel gördüğü, içini hoş hissettiren şeyler ile sevgiyi, öğrendiği, gözlemlediği fark ettiği ve kendisine iyi gelen konular ile aydınlanma yaşaması ile bilgiyi düşündüğümüzde makalede atıf yapılan etik – estetik ilişkisini destekleyebiliriz. İbn Hazm, suretlerin güzelliği konusunda (İbn Hazm, 2009:107) sevimli, dengeli, çekici ve güzel oluşu dile getirmiştir. Maddeleri okurken dahi kulağa çok naif ve hoş geldiği söylenebilir.

Sonuç olarak bakıldığında etiğin teorisi iyi kavramını çözümlemek, pratikte iyi olanı yaşatmak, estetiğin teorisi ise güzel kavramını çözümlemek pratikte güzel olanı yansıtmak. (Makale sf 463) Bu bağlamda etik – estetik arasındaki ilişkiye yaşanan ve yansıtılan olarak birbirini desteklemesi ve birbirinden ayrı düşmemesi olarak bakılabilir.
Sonuç ve Değerlendirme Makalede ifade edildiği gibi etik alan estetiğe, estetik alan ise etiğe kayıtsız kalamaz ve bu iki alan birbirinden uzaklaştırılamaz. Çünkü etik ve estetiğin birbirini tamamladığı düşünülebilir. İnsan sadece iyiyi istemez aynı zamanda güzeli de arzular. Yahut iyiyi istediğinde bunun tutkulu ve zevkli boyutlarını da arzulayabilir. Aynı şekilde güzeli istediğinde ve aradığında da sadece salt güzelden ziyade aynı zamanda iyi olmasını, yararlı olmasını ve daha üstün olmasını arzulayabilir.

Kaynakça - Türer, Celal. Etik ve Estetik İlişkisi: Sorunlar, Çözümler ve Öneriler Makalesi, Etik ve Etik Sorunlar, Nobel Dağıtım Yayıncılık, Ankara, 2019 - Türer, Celal. Niçin Etik Makalesi, Etik ve Etik Sorunlar, Nobel Dağıtım Yayıncılık, Ankara, 2019 - Türer, Celal. Bilim Etik İlişkisi Makalesi, Etik ve Etik Sorunlar, Nobel Dağıtım Yayıncılık, Ankara, 2019 - Wikipedia, Estetik maddesi