Mantıksal Sabitler ve Mantık Sistemleri


İDE AKADEMİ 2021-2022 | DERS NOTLARI | 25 Ekim 2021

Argüman

Öncüller ve Neticeler

  • Argüman, birbiriyle özel şekilde bağlanmış cümleler kümesinden oluşan söz dizisidir. Bu söz dizisi öncüller ve neticeden oluşur. Öncüllerin neticeye bir şekilde bağlanması gerekir.
  • Bu şekil ilk olarak Aristoteles tarafından zorunlu bir şekil olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla öncüllerle netice arasındaki bağ ile geçerli, sağlam bir argümanda zorunlu bir bağ vardır.

Geçerli ve Geçersiz Argümanlar

  • Cümleler doğruysa neticelerin doğru olması zorunlu olan argümanlar geçerli argümanlardır.
  • Geçerlilik ve geçersizlik argümanların bir özelliğidir, cümlelerin bir özelliği değildir. Doğru veya yanlış olanlar cümlelerdir. Doğruluk ve yanlışlıktan bahsederken onların dildeki temsillerine atıfta bulunuruz.
  • Olgular doğru veya yanlış değildir. Olgular vardır veya yoktur. Olgular dış dünyada olan veya olmayan durumlardır. Ama cümleler doğru veya yanlış olabilen sözel, sembolik bütünlerdir.
  • Geçerlilik sonucun öncülleri takip etmesidir. Öncülleri ortaya koyduğunuzda sonuç doğal olarak onun bir neticesi şeklinde ortaya çıkar. Öncüller ile sonuç arasında böyle bir takip etme ilişkisi vardır.
  • Doğruluk kavramı geçerlilik için önemlidir. Öncüller doğru olduğunda sonucun yanlış olması imkânsız olan argüman geçerli argümandır.
  • Öncüller doğru sonuçlar yanlış olabiliyorsa, öncüller ve sonuç arasındaki bağ kopuk ise aradaki bu zorunluluk bağı söz konusu değilse o argüman geçersizdir.
  • Analiz ederken argümanın geçerli ve geçersiz olmasından, öncüllerin ve neticelerin doğru veya yanlış olmasından söz edebiliriz.
  • Çıkarımın geçerli olup olmaması mümkündür, sonucun geçerli olup olmaması imkansızdır. Çünkü sonuç bir cümledir. Cümleler ancak doğru veya yanlış olabilir, geçerli veya geçersiz değil.
  • Günlük dilde kullandığımız terimlerle mantıksal dildeki terimler arasında bir ayrımı daima gözetmeliyiz.

Madde ve Suret

  • Argümana dair diğer ayrım onu tasnif edip tanımlarken karşımıza çıkar. Bu,argümanın şekli ve içeriğidir.
  • Argüman cümlelerden oluşur. Cümleleri değiştiğimizde eğer argümanın formu, şekli değişmiyorsa veya birtakım unsurlar değiştiğinde sabit kalan başka birtakım unsurlar varsa onlara argümanın sureti denir. Klasik mantıkta madde ve suret terimleri günümüzde şema ve form kavramlarına dönüşmüştür.

Mantık Sistemleri

Aristoteles Mantığı

  • Mantığa dair sistemlerin ilki Aristoteles mantığıdır. Aristoteles’ten önce argümantasyon vardır ancak şekilsel mantığın gelişmediğini görürüz. Ortaya çıkışı M.Ö. 4. yüzyıldır.
  • Aristoteles mantığına kategorik mantık denir.
  • I. ve II. Analitikler’de Aristoteles bu mantık sistemini açıklar.
  • Aristoteles mantığının merkezinde kavramlar yatar, kavramlar kümelerden oluşur. Kavramdan bahsederken o kavramın altında bulunan bir kümeden bahsetmek zorundayızdır.
  • Kategorik mantığa bir örnek:

Tüm uçaklar düşebilir

Tüm DC-10’lar uçaktır

Tüm DC-10’lar düşebilir

Nicelemeler/ Yüklemler Mantığı

  • Nicelemeler mantığı ile kategorik mantık aynı mantık sistemleridir. Fakat nicelemeler mantığının yöntemi kategorik mantığın yönteminden ve cümleleri analizinden kısmen bazı noktalarda ayrılır.

 

Stoa Mantığı

  • Yaklaşık M.Ö. 4. yüzyıla tekabül eden bir diğer sistemi Stoalılar geliştirmiştir. Helenistik dönem filozoflarıdır. Zenon’dan Seneca’ya, Marcus Aurelius’a kadar pek çok filozof bu gruba dahildir.
  • Stoa mantığında cümleler merkezi öneme sahiptir. Stoa Mantığına önermeler mantığı da denilir.
  • Doğal dillerde de kullanılan "ve", "veya", "değil", "eğer" gibi bağlaçlar ile önermeler arasında ilişkiler kurulur. Bu ilişkiler kullanılarak yeni önermelerin doğruluğu çıkarsanır.
  • Önermeler mantığına bir örnek:

John partiye gelecek veya Mary partiye gelecek

John partiye gelecek

Mary partiye gelecek

  • Önermesel mantıkta argümanın formunu incelerken cümleleri açısından incelemek zorundayız. Örneğin:

A veya B

A değil

B

  • Burada A’nın da B’nin de ne olduğu önemli değildir. A veya B cümlesinin içine herhangi bir cümleyi yerleştirilebilir. İçerikten diğer bir tabirle maddeden bahsetmiyoruz. Bizi argümanın maddesi değil o madde içinde yer aldığı şekli veya argümanın kalıbı ilgilendirir.

Gramatik/Mantıksal Edatlar: ve-veya

  • Her ne kadar aksini savunan filozoflar olsa da mantığı dile indirgeyemeyiz zira bu indirgeme gerçekleştiğinde mantığa ihtiyaç kalmaz.
  • Farabi öncesi filozoflardan Yunus İbn Matta ile Sîrâfî arasında geçen tartışmada Sîrâfî’nin takındığı tavır şudur:

“Mantığa ihtiyacımız yok dil bizim bütün ihtiyacımızı karşılar. Dil doğal ve Allah tarafından verilen bir düşünme aracıdır. Dolayısıyla dile sahip olan insan düşünmeyi de bilen insandır.”

  • Mantığın savunusu için Farabi’yi beklememiz gerekecektir. Farabi eserlerinde Sîrâfî ’ye doğrudan olmamakla birlikte dolaylı bir şekilde mantığın gerekliliğini ama birbirine böyle veya bağlacıyla ya mantık ya gramer demeyecek şekilde olduğunu ve ikisini birlikte kullanmamız gerektiğini ifade eder.
  • Edatın mantıksal formlarını tespit etmeye çalışırken içindeki unsurları değiştirdiğimizde değişmeden kalan şeye şekil denir. Bu şeklin bir kısmını mantıksal edatlar oluşturur. Bu mantıksal edatlara aynı zamanda mantıksal sabitler de denir. Değişenler olduğu gibi değişmeyenler de vardır ve değişmeyenler de mantıksal sabitlerdir.
  • Veya iki ya da ikiden daha fazla seçenek arasında bir tercih yapmamızı ister. Veya bağlacıyla bağlanmış bir cümlede iki yanlıştan sadece yanlış çıkartılabilir. Dolayısıyla veya ile bağlanan cümlelerden en az birinin doğru olması gerekir ki doğru, geçerli bir çıkarım oluşturabilelim.
  • Ama bazı durumlarda veya bağlacı her iki seçeneğin doğru olduğu durumları da içerebilir. Örneğin “çay veya kahve” dediğimizde ikisinden birini tercih etmek durumunda kalabiliriz.
  • Veya bağlacı ile bağlanan cümlenin her ikisinin de doğru olma imkânı vardır ve her ikisi de doğru olduğunda bir çıkarım yapma imkânı sunar.
  • Ve bağlacıyla bağlanan cümlelerde doğru bir çıkarımda bulunabilmek için ikisinin de doğru olması gerekir. “Bugün pazartesidir ve bugün ayın 25’idir” biri yanlışsa diğeri doğru olsa bile iki cümlenin birlikte doğru olabilmesi imkansızdır. Ayrı ayrı bu cümlelerden biri doğru biri yanlış olabilir, ikisi de yanlış olabilir. Ama önermenin doğru olabilmesi için ikisinin de doğru olması gerekir. Ancak ve bağlayıcıyla bağladığımızda doğru bir neticeye ulaşabiliriz.
  • Cümlesel mantıkta ve, veya, ise, ancak, ancak ve ancak gibi terimler mantığın olmazsa olmaz edatları arasındadır.
  • Değil edatı oldukça önemlidir. Değil bize doğru ve yanlış arasındaki geçişi sağlar veya bir cümleyi değilleriz bir cümleyi olumlarız. Değil, mantıksal sabitlerdendir.
  • Kategorik mantığın sabitleri arasında ise bütün, bazı, bir, her bir, tüm gibi edatlar yer alır.
  • Dildeki sabiteler ile mantıktaki sabitelerin kullanımı arasında fark vardır.
  • Örneğin; “Bugün pazartesi ve bugün hava açık” dediğimizde hangi cümlenin önce geldiği hangi cümlenin sonra geldiğinin doğruluk değeri açısından hiçbir önemi yoktur. Mantıksal “ve”de sıralamanın değil doğruluk ve yanlışlığın önemi vardır ancak günlük dil için durum bu kadar esnek değildir.
  • Başka bir örnek; “Çocukları oldu ve evlendiler” ile “evlendiler ve çocuklar oldu” arasındaki fark hukuki, ahlaki, dini ve diğer açılardan ele alınabilir. Bu cümlede “ve” bağlacı bazen bir eleştiri, bazen bir kınama, bazen bir hayret, bazen bir olur canım böyle şeyler gibi pek çok anlamı içerebilir. Buradaki sıralamaya dikkat etmek, olguların doğruluğu ve yanlışlığı açısından yani sebep-sonuç bağlamı dikkate alındığında önemlidir. Mantıksal açıdan ise bir önemi yoktur, her ikisi de doğruysa cümle doğrudur.
  • Argümanın formunu tespit edebilmek için şekline, şekli tespit edebilmek için ise argümanın cümlelerindeki edatlara bakmak gerekir. Edatların anlamını bilmek bu nedenle önemlidir.
  • Veya’nın içleyici ve dışlayıcı olmak üzere iki anlamı vardır. “Bugün pazartesidir veya pazartesi değildir” cümlesinde veya dışlayıcı anlamda kullanılmıştır. İkisinden biri doğru olmak zorundadır ikisi birden doğru olamaz. 
  • “Bugün pazartesidir veya bugün hava yağmurludur” dediğimizde bugün pazartesi olabilir, yağmurlu olabilir, pazartesi olabilir açık olabilir, pazartesi olmayabilir, yağmurlu olabilir, pazartesi olmayabilir açık olabilir. Bütün bu formlar içinde hem pazartesi olması hem de yağmurlu olması mümkündür. Burada içleyici alternatifi olan ve her iki cümleyi de içine alan bir veyadan bahsediyoruz.
  • Mantık sistemine bağlı olarak edat nasıl tanımlanırsa doğruluk değerleri de o şekilde belirlenir. Kuracağınız mantık sistemi sizin tercihlerinizle doğru orantılı olarak gelişecektir, değişecektir. Dolayısıyla mantıki açıdan olmasa bile bazı noktalarda bize kalmış yönlerinin olduğunu ve bunun da mantıksal doğruluğunun veya yanlışlığının belirlenmesinde önemli olduğunu bilmek gerekir.
  • Bazı mantık sistemleri iki değerli mantığın üstüne üçüncüyü de eklerler, doğru ve yanlışın yanına ‘‘ne doğru ne yanlış” değerini de eklerler o yüzden bazen biraz daha sistemi anlayıp ondan sonra sistemin içinde yer alan mantıksal formları analiz ve tahlil ederler.
  • Şekil/form neden önemlidir? Argümanları eleştirebilmemiz için form kavramını yerleştirmemiz gerekir yani zihnimizde mantıksal kalıplar, geçerlilik kavramı yerleşmezse yönelteceğimiz eleştirilerin temeli ancak içerik üzerinden olur. Formu bilmiyorsak ve suret bizim için önemli değilse birbirimizin argümanlarının tezlerini eleştirirken formal bir yaklaşım içinde olamazsak sadece bir yönden; cümlelerin ve önermelerin veya sonucun doğruluğu ve yanlışlığı üzerinden olur ki burada biz mantığı devre dışı bırakmış oluruz. Halbuki mantık devre dışı bırakıldığında önemli çok hassas konuyu da elden kaybetmiş oluruz o da mantıksal çıkarımın temelini oluşturan mantıksal şekildir.
  • Öncülleri, sonucu doğru, çıkarımı geçerli argümanlar sağlam argümanlardır.
  • Sağlam argümanlarının iki temel özelliği vardır; bunlar geçerli argümanlar ve öncülleri, neticeleri doğru argümanlardır. Bir argüman geçerli olabilir ayrıca öncüleri doğru ve neticesi yanlış da olabilir. Örneğin:
  • Tüm Yunanlılar Türk’tür.
  • Tüm Türkler Arap’tır.
  • Tüm Yunanlılar Arap’tır.
  • Bu argüman geçerlidir.

 


*Bu derste kaynak olarak Hollandalı beş yazar tarafından kaleme alınan GAMUT adlı eserin girişi kullanılmıştır. İki ciltten oluşan kitap mantık tarihine dair genel bir giriştir. Hadi Adanalı tarafından tercüme edilmiş ancak henüz yayımlanmamıştır. (L. T. F. GAMUT. Logic, Language and Meaning: Introduction to Logic. Vol. 1. Chicago: University of Chicago, 1991: 1-27. “Mantık, Dil ve Anlam: Mantığa Giriş” Cilt 1. Çev. Ahmet Hadi Adanalı)